Kaynak: rss
Tufan Erhürman: Artık değişim şart, çözüm acil ihtiyaçtır
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, sürdürülemez politikaları eleştirerek nüfus sayımı ve kalkınma planı çağrısında bulundu. Erhürman, "Artık değişim şart, çözüm acil ihtiyaçtır" dedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, her geçen gün toplumun geleceğinden çalındığını söyleyerek, “Artık değişim şart, çözüm acil ihtiyaçtır.” dedi.
CTP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, TV2020’de katıldığı programda ülke gündemini değerlendiren Erhürman, içeride de dışarıda da yürütülen politikanın sürdürülebilir olmadığını savundu.
Tufan Erhürman, hükümeti eleştirdiği konuşmasında, “Elektrikte de, sağlıkta da, eğitimde de durum aynı. Nüfus şiştikçe okullar ve hastaneler yetersiz hale geliyor. Bunlar, aylardır hatta yıllardır dile getirdiğimiz sorunlar.” dedi.
Erhürman, CTP iktidar olduğunda ilk önce nüfus sayımı yapacağını, sonra da nüfus politikası belirleyeceğini söyledi.
Tufan Erhürman, şunları da kaydetti:
“Memleket öyle bir noktaya gidiyor ki, hepimizi polis yapsak bile yetmeyecek. ‘Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma planına ihtiyaç var’ dedik. Nüfusu bilmeden, nüfusun nasıl gelişeceğini öngöremeden, kaç sınıfa veya kaç hastaneye ihtiyaç duyulacağını belirleyemezsiniz. Nüfusu bilmeden yapılan kalkınma planı da kalkınma planı değil.”
Ekonomide Güney'e doğru bir akış olduğunu da savunan Erhürman, “Ancak ‘hükümet’ mensupları, ‘Ekonomi güneye kaymıyor’ diyor. Bu tarafta o kadar fazla nüfus var ki, güneye geçenler bizi etkilemiyor diye düşünüyorlar. Oysa bu söylemin sonucu, eşitsizlik yaratmaktır.” ifadelerini kullandı.
“DEĞİŞİMİN ZAMANI GELDİ”
Nüfusta son beş yılda “patlama” yaşadığını da savunan CTP Genel Başkanı Erhürman, şunları da ifade etti:
“Girne’deki Rus nüfusunda azalma başladı, çünkü dönmeye başladılar. ‘Ucuz bir ülke diye geldik, artık ucuz değil’ diyorlar. Türkiye’den gelen işçiler de geri dönüyor, yerine üçüncü ülkelerden insanlar geliyor. Her ülkenin, dışarıdan gelen nüfusu hazmetme kapasitesi vardır. Bunu aştığınızda, güvenlik ve altyapı sorunlarıyla karşılaşırsınız. Kendine hükümet diyen yapı ise günü kurtarmaya çalışıyor. Bu, hem iç hem de dış politikada aynı şekilde işliyor.”
“Karşımızdaki yapı sürdürülebilir değil. Değişimin zamanı geldi ve değişimi gerçekleştirmemiz gerekiyor” diyen Erhürman, şunları da kaydetti:
“Her şeyden şikayet edip aynı zihniyetle devam etmek, bu ülkeyi yaşanmaz hale getirmekten başka bir işe yaramaz. Bu zihniyet gitmedikçe işler düzelmeyecek. Neden nüfusu saymıyorsunuz? Ana muhalefet olarak nereye gidildiğini hep söyledik. Eğer bir şeyden şikayetçiyseniz, onu değiştirmek varoluşsal bir reflekstir. ‘Değiştirsek ne olacak?’ demek, statükonun devamını istemektir. Toplumsal gerçekleri görmezden gelip günü kurtaran kişisel menfaat hesaplarının peşinden koştuğunuz sürece, gelecekte çocuklarınız bu topraklara tutunamayacak.”
"Şimdilik idare ediyoruz, bir varoluşsal sorunumuz yok, kaçıp gideriz" diyenler varsa bunun farklı bir mesele olduğunu söyleyen Erhürman, insanların, "Biz bu memlekette bu kadar mücadeleyi bunları yaşamak için mi verdik?" sorusunu her gün sorduğunu ifade etti, “Bu soru adeta bir slogana dönüştü.” dedi.
TRAFİK… “YOL GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAYA BAŞLADIM DİYEBİLİYOR MUSUN?”
Trafik sorunuyla ilgili de konuşan CTP Genel Başkanı Erhürman, şunları ifade etti:
“Yol güvenliğini sağlamaya başladım’ diyebiliyor musun? Her trafik kazasından sonra aynı hikâyeyi okuyorlar: Beş buçuk yıl boyunca ‘yetki karmaşası’ dediler. Oysa yasa yapma yetkisi de, tüzük çıkarma yetkisi de ellerinde. Neden yapmıyorsunuz? Neden her trafik kazasının ardından eleştirilere, ‘Ben sorumlu değilim’ diyerek cevap veriyorsunuz? Bu ülkede bir hükümet var ve Ulaştırma Bakanı da o hükümetin içinde. Herkes aynı yere bağlı. Parlamenter demokraside hükümetin sorumluluğu ortaktır. Gelin bir araya, çözün! ‘Beni ilgilendirmez’ demek, sorumluluktan kaçmaktır. Beş buçuk senedir hükümetin büyük ortağı değişmedi. Peki, bu süre içinde neden yetki karmaşasını çözmediniz? Belediyelere milyonlarca lira borcunuz var.”
“MASADAN KALKAN ANASTASİADİS’TİR”
Kıbrıs sorunuyla ilgili de konuşan Tufan Erhürman, dönemin Kıbrıslı Rum lideri Nikos Anastasiadis’in, "Siyasi eşitliği toplumuma nasıl anlatırım?" sorusu yüzünden masadan kalktığını belirtti.
“Son gece, çözüm için masaya oturulduğu sanılırken, Anastasiadis daha masaya oturmadan ekibine 'Bavullarınızı hazırlayın' demişti.” diyen Erhürman, Dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın dünkü açıklamasının doğruluğuna işaret etti.
“Türkiye, çeşitli açılımlar yaptı ve bunlar kayda geçti. Masadan kalkılmasının sebebi siyasi eşitliktir ve masadan kalkan da Anastasiadis’tir” diye konuşan Tufan Erhürman, söz konusu dönemde şimdiki Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis’in de Dışişleri Bakanı olduğunu hatırlattı.
Erhürman, “Şimdi kalınan yerden devam edilmesi gerektiğini söylerken Crans Montana’da neden masadan kalktınız?” diye sordu.
“ÖN ŞART DEĞİL, BM’NİN SÖZÜ”
Tufan Erhürman, şunları da söyledi:
“Bir Kıbrıslı Türk'ün olumlu oyu olmadıkça federal devlette hiçbir karar verilemez ilkesi, Güvenlik Konseyi (GK) kararlarında yazıyor. GK raporlarında da siyasi eşitliğin neyi içerdiği açıkça belirtiliyor. Bu mesele, Kıbrıs sorununun temel noktalarından biridir. CTP, müzakere tarihine bakarak diyor ki: Artık yeni bir müzakere masasına oturmak için dört şartımız var. Bu dört şart bizim ön şartımız değil, BM’nin bugüne kadar söylediği şeylerdir. “Siyasi eşitlik masaya oturmadan önce kabul edilecek. Bu bir pazarlık konusu değildir çünkü BMGK kararlarında yazılıdır. Takvimli bir müzakere süreci olacak. Bu, Sayın Guterres’in sözüdür. Sonuç odaklı bir müzakere yürütülecek. Sıfırdan başlamayacağız ve 10 yıl daha oyalamayacaksınız. Statükoya geri dönülmeyecek. Eğer Kıbrıslı Rum liderliği masayı tekrar devirmeye kalkarsa, mevcut statükoya geri dönmeyeceğiz. Bu da BM’nin sözüdür.”
“ÇÖZÜM ACİL BİR İHTİYAÇTIR”
Annan Planı’ndan sonra Kofi Annan’ın raporunda, "Bu referandumdan sonra izolasyonların hiçbir gerekçesi kalmamıştır" ifadesinin yer aldığını aktaran Erhürman, BM’nin kendi sözlerine sahip çıkmasını talep ettiklerini vurguladı.
“Bunların olup olmayacağı, gayriresmi görüşmelerde ele alınmalıdır. Bizim önerimiz, bu şartların mart ayında masaya konulmasıdır.” diyen Erhürman, halihazıırda çözümü istemeyen tarafın Kıbrıs Türk tarafı olarak görüldüğünü kaydetti.
Tufan Erhürman, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yanlış politikalar yüzünden üzerimize bu elbise giydiriliyor. Sayın Hristodulidis, ‘Ben çözüm istiyorum ama Türkler BMGK kararlarının dışına çıkıyor, kendimi garantiye almak için Amerika ile anlaşma yapmalıyım’ diyor. Hristodulidis’e de aslında hiç yakışmayan ‘çözüm isteyen taraf’ giysisi giydiriliyor. Çözüm artık acil bir ihtiyaçtır. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Geçen her gün, içeride de dışarıda da toplumumuzun geleceğinden çalınan günlerdir. Artık değişim şarttır.”
Yorumlar